Hızla artan enflasyon karşısında çeşitli toplumsal kesimler içerisinde tepkiler büyüyor. Getir kuryelerinin ve Migros depo işçilerinin grevlerinden sonra şimdi de Patronlardan tepki geldi. TÜSİAD hükümete enflasyon karşısında üç bacaklı bir eylem planı önerdi.

TÜSİAD ve Koç Üniversitesi ortaklığı ile oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu (EAF), “2022’ye Girerken Türkiye Ekonomisi” panelini 5 Ocak Çarşamba günü çevrimiçi olarak gerçekleştirdi. Panelin açılışında konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski enflasyonla mücadele için üç bacaklı programa ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Kaslowski uygulanan tek bacaklı çözümlere karşı çıkarken enflasyonla mücadelede uygulanacak programın para politikası, maliye politikası ve üretimi destekleyecek yapısal değişiklikleri kapsayan 3 bacaklı bir yapıya sahip olması gerektiğini belirtti. Kaslowski söz konusu programın hem enflasyonu hem de ülkenin risk primini düşüreceğini söyledi. Kaslowski, üç bacaklı programın ilk aracı olan para politikasını anlatırken, aşırı genişlemeci uygulamaların para biriminin değerini düşürdüğünü ve enflasyonist baskılara yol açtığını vurguladı. TÜSİAD başkanı Kaslowski “5-6 yıldır enflasyon problemimizin ardındaki temel etken budur’’ dedi.


“PARA BİRİMİ DEĞERİNİ KAYBEDİYOR”


Maliye politikası ile ilgili görüşlerini bildiren Kaslowski bu politikanın para politikası ile uyum içinde olması gerektiğini belirtti. Kaslowski ‘’Vergilerle çok oynuyoruz. Meseleye sondan yani fiyattan başlarsak önlemler geçici olur.’’ dedi. İlk aşamada yapılan vergi indirimlerinin fiyatları etkilese dahi bunun genişlemeci maliye politikası olduğunu düşünen Kaslowski, vergiyi düşürmenin orta vadede yine talep enflasyonu yaratacağını söyledi. KDV indirimlerine de değinen Kaslowski, indirimin ardından fiyatların düşeceğini fakat enflasyon problemini çözmek için yeterli olmayacağını bildirdi. TÜSİAD başkanı, sağlık, eğitim, ulaşım gibi ihtiyaçlarımız için de enflasyon problemini çözmemiz gerektiğini belirtti. Üç bacaklı programın son aracı için mikro adım örneğini veren Kaslowski, gıdada, tarımda, arzı ve üretimi desteklemek için herhangi bir adım atamadığımızı, depolama ve ulaştırma transferini de çözemediğimizi söyledi. “Zayiat oranları ortada. Hal yasası çıktı mı?” diye soran Kaslowski “topraktan pazara gelene kadar zincirin tüm aşamalarını düzeltmemiz gerekiyor. Pek çok sektörde aynı durum var.” dedi.


‘’FİYAT ALGIMIZ KAYBOLDU’’


Enflasyonla mücadelede fiyattan başlamanın hatalı olabileceğini öne süren Kaslowski, böyle enflasyonist ortamlarda fiyat konusunun da istismar edilebildiğini, bu nedenle önceliğimizin o fiyatı yaratan sebepleri bulmak olduğunu söyledi. Kaslowski bu açıklamayı ‘’Hepimizde fiyat algısı kayboldu. Enflasyon yüzde 10’larda iken gündemde böyle bir sorunumuz var mıydı? Yoktu. Demek ki sorun temelde kontrolden çıkan enflasyondan kaynaklanıyor” dedi.

Enflasyonda Gerçek Oran


TÜSİAD ve Koç Üniversitesi ortaklığı ile oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu (EAF), “2022’ye Girerken Türkiye Ekonomisi” panelindeki bir diğer gündem ise enflasyon oranlarının gerçek olup olmadığıydı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK), Ocak ayı verilerinin yıllık enflasyonu %48,69 olarak açıklamıştı. Fakat aynı dönemde Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), yıllık enflasyonun %114,87 olarak hesaplandığını duyurmuştu. Ayrıca TUİK, Ocak ayında enflasyonun %11,10 oranında arttığını söylerken, ENAG bu oranı %15,52 olarak vermişti. Son zamanlarda gündemden düşmeyen enflasyon oranlarına bir diğer eleştiri de ünlü ekonomist Steve Hanke’den geldi. Hanke, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının açıkladığı enflasyon oranının yanlış olduğunu sert bir dille ifade etti.


‘’BU RAKAMLAR TAMAMEN ÇÖP’’


Steve Hanke, geçtiğimiz aylarda yaptığı enflasyon hesaplarıyla yine gündeme gelmişti. Kasım ayında sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada yıllık bazda gerçek enflasyonun %58,75 olduğunu, aralık ayındaysa %100’ün üzerine çıktığını paylaşmıştı. Hanke, attığı tweette “Bu rakamlar tamamen çöp. Yüksek frekanslı veri ve PPP ilkelerini (Kamu özel iş birliği modeli) kullanarak, bugün Türkiye’nin enflasyonunu resmi oranın 4 katı üzerinde, yüzde 84 olarak ölçüyorum” açıklamalarında bulundu. Hanke bu paylaşımında Türkiye’nin yıllık enflasyonunun %108,75 olduğunu fakat TÜİK’in Ocak 2022’de yıllık enflasyonu %48,69 olarak açıkladığını söyleyerek tepki gösterdi.


HABER: BAKİYE ACAR