Haber: İlknur Kablan

2020 yılının Kasım ayı başlarında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) vatandaşları, oy kullanmak için sandığa gitti. 59. Başkanlık seçimleri için adaylığını ilan eden mevcut başkan ve Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump ile Demokrat Parti adayı Joe Biden karşı karşıya geldi. Tüm dünya ülkelerinde merakla beklenen seçim sonuçları, iki gün süren oy sayımından sonra Joe Biden’ın başkanlık koltuğuna oturmaya hak kazanmasıyla sonuçlandı.

Türk Medyasından ABD Seçimleri

ABD seçimlerinin yakın takipçilerinden biri de elbette Türkiye oldu. Trump döneminde ABD-Türkiye arasında yapılan anlaşmaların ve çözümlerin, Biden hükümetinde ne şekilde seyredeceği ise akıllardaki ilk soru işaretlerinden biri haline geldi. Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Türk basınında ve sosyal medyada seçim sonuçlarına ilişkin görüş ayrılıkları görüldü. ABD seçimlerinin Türk medyasındaki yansımalarına detaylı bakıldığında görünen o ki, en büyük merak konusu Trump yönetiminde yapılan ABD-Türkiye anlaşmalarının Biden hükümetinde nasıl bir hal alacağıydı. Özellikle Türkiye’nin terör örgütleriyle mücadelesinde ve FETÖ gibi konularda yaşanan belirsizlikler ile üzerinde bir türlü sonuca varılamayan başlıkların, Biden dönemi ile daha net bir zemine oturacağı hususunda görüşlere rastladık. Biden hükümetiyle beraber bahsi geçen konuların daha uzlaşılmaz ve daha zorlayıcı olacağı kanaatine varılırken, en azından belirsiz bir düzen izlemek yerine, uzlaşma konusunda ikna edici bir tavır izleneceği yönünde fikirler ortaya atılmış durumda. Türk medyasında sıkça kendisine yer bulan baskın görüşlerden bir diğerinin ise Biden hükümetinin gelişinden son derece umutlu olunması etrafında şekillendiğini söyleyebiliriz. Zaten demokratik bir ülke olan Türkiye’ye Biden döneminin pozitif katkıları için dile getirilen temenniler de işin diğer boyutuydu. Son olarak çekimser bir tavır sergileyenlere bakılırsa, Biden ya da Trump fark etmeksizin her hâlükârda Türkiye aleyhine bir politika izlenileceği sıkça ifade ediliyor.

Trump-Biden Çekişmesi ABD’yi Kutuplaştırdı

ABD seçimlerinin sonuçlanmasının ardından zafer konuşması yapan Biden, tutucu ve birleştirici bir tema altında Trump destekçilerine seslendi. Biden “Birbirimize şans verelim” dedi ve ekledi: “Sert söylemi bir kenara bırakma ve birbirimizi dinleme zamanı… Rakiplerimizi düşman olarak görmeyi bırakalım”. Bir bakıma bu mesaj, yaşanan çekişmede Trumpizm dalgasının (Trump yanlısı, küreselleşme karşıtı, beyaz ve milliyetçi bir hareket) radikal destekçilerine bir zeytin dalı uzatılması anlamına geliyordu. Trump da bu süreçte sessiz kalmadı. Oy sayımında usulsüzlük yapıldığı iddiasını ortaya atması üzerine yer yerinden oynadı. Başta Washington D.C. olmak üzere, çeşitli eyaletlerden toplanan Trump destekçilerinin protesto hazırlıklarına başladığı görüldü. Bıçak sırtında yürüyen bir Amerika görüyorduk. Bir yandan Trump ve Amerika’nın seçilmiş başkanı Biden çekişmesinin iç siyasete vereceği zararların önüne geçilmeye çalışılıyordu, diğer yandan Trumpizm dalgasının seçim sonuçlarına rağmen devam ediyor olması Biden ve taraftarları açısından ayrıca bir tehdit unsuruna dönüşüyordu. Dolayısıyla, Amerika’nın sarsılmaz bilinen demokratik anlayışına ters düşen hileli oy sayımı iddiaları süregelen Biden ve Trump çekişmesinin üzerine tüy dikiyor ve ülke resmen giderek kutuplaşıyordu.

Kongreye Trumpizm Gölgesi

6 Ocak 2021 tarihinde Washington D.C.’de, Seçiciler Kurulu oylarının sayıldığı başkanlık seçimlerinin sonuçlarının resmileştiği kongre oturumu sırasında Trump destekçisi büyük bir grup, Beyaz Saray önünde propaganda yaptı. Propaganda esnasında aktivist grubun ellerinde yer alan afiş ve pankartlarda ise “Amerika’yı Koru” yazısı dikkatleri çekti. Eylemci grup, güvenlik güçlerini yarıp içeri sızarak kongreyi bastı ve yaklaşık 4 saat boyunca binadan çıkarılmaları için uğraş verildi ve dolaysıyla kongre oturumuna ara verilmek zorunda kalındı. Kısaca Trumpizm dalgası kısa vadeli de olsa kongrenin üzerine gölge gibi düştü. Amerika’nın seçilmiş başkanı Biden’ın yemin töreninden birkaç saat önce Trump, resmen koltuğuna veda etti. Yaptığı veda konuşmasında “Özellikle, on yıllardır yeni bir savaş başlatmayan ilk ABD başkanı olmaktan da gururluyum” şeklindeki cümlesi akıllara kazandı. Trump’ın, koltuğunu Biden’a teslim etme konusunda yaşadığı hazımsızlığın sonucu olan kongre baskını, Amerikan demokrasisi hakkında da çeşitli kaygılara zemin hazırladı. Biden, kongre baskınını “kalkışma” olarak tanımlarken, Pensilvanya Valisi Tom Wolf ise direkt olarak “darbe” kelimesini kullandı. Öte yandan bu durum, kongre baskınını seyreden dünya ülkeleri arasında bir ikilem yaşanmasına sebebiyet verdi. Biden, kongre baskınına alenen darbe diyemezken, pek çok ülke medyası teşebbüsü “darbe” ifadesiyle manşetten duyurdu. Biden’ın kelime seçimi, Amerikan demokrasisine leke sürecek tek bir kelam bile etmek istemeyişi olarak da yorumlanabilir.

Türk medyasında da “darbe” olarak yer tutan kongre baskınına ilişkin başka görüşler de mevcuttu. 15 Temmuz 2016 yılında Türkiye’de yaşanan darbe girişimine ilişkin Amerikan basını nasıl bir tutum ve dil izlediyse, kongre baskını olayına aynı üslupla karşılık verilmesi gerektiği fikrinin sıkça dile getirildiğini gördük. Dışişleri Bakanlığı tarafından atılan tweet metninde de bunu görebilmek mümkündü. Bunların yanı sıra, Amerikan basınının olan biteni olduğu gibi aktarmadığı, yaşananların medyadan gizlendiği ve hatta ülkede yaşanan kaosun çok ciddi boyutlara ulaştığı konusunda da görüşlere rastlanmakta. Sonuç itibarıyla, ABD başkanlık koltuğuna oturan isim her kim olursa olsun Türkiye aleyhine bir politika izleyeceği ve olası yaptırımların da bu yönde seyredeceği kaçınılmaz bir gerçek. Öte yandan, Türkiye’nin giderek daha da kilit öneme kavuşan jeopolitik konumuna ve son zamanlarda elde ettiğimiz zenginliklere bakıldığında, ABD’nin ve diğer ülkelerin Türkiye ile çeşitli anlaşmalar yapmak için sıraya gireceği öngörülüyor. Amerikan iç işlerinde yaşanan protestoların, baskın ve propaganda çalışmalarının, olgunluk içinde neticeye bağlanacağı, Trump-Biden çekişmesinin ise bu kadarla sınırlı kalmayacağı konusunda da görüşler mevcut